Seda ARAR yazısı

HOŞ GELDİNİZ…

Sitemizdeki ilk yazımda sizlere astrolojinin olmazsa olmaz kavramlarından bahsederek başlamak ve bir merhaba demek isterim.

Astroloji ile amatörce veya profesyonel olarak ilgileniyor ve hayatınıza sokmak istiyorsanız size önerim iyi bir gözlem ile başlangıç yapmanızdır.

Sürekli olarak karşınıza çıkan semboller – örüntüler – kavramlar, gördüğünüz rüyalar, aklınıza takılan filmden bir sahne, dilinize dolanan şarkıdan bir kısım,  sizi etkileyen kitaptan bir cümle, anlamlı tesadüfler, eş zamanlı gerçekleşen olaylar gibi her bir detay aslında evrenin sizinle kurduğu bir iletişim, “bak sana söylüyorum” deme şeklidir.

Size gelen işaretleri takip edin, düşünün, izleyin, yanıtlarda size dönecektir.Görüntü

Bazen hani olur ya anlamlandırdığınız ya da farkına bile varmadığınız bir dolu olaylar silsilesi peş peşe karşınıza çıkıverir.

Senkronizasyon, kelime anlamına baktığımızda en basit hali ile eş zamanlı olmak, eş zamanlı kılmak demek.

İsviçreli psikiyatrist Carl Justav Yung, astrolojinin yaşamlarımızdaki etkisini bir çok sefer dile getiren bir bilim insanı. Jung’un , “Eş zamanlılık” kitabında senkronizasyondan bahsettiği örneklerden biri şu sekildedir;

Ve neden sonra yine bir gün günlerden balıktı. O Cuma yirmi dört saatlik süre zarfında altı farklı yerde ve nedenle bir şeyler balıktı. Öğle yemeğinde balık vardı ve masada dönen konu ‘Bir Nisan şakası’ yani ‘April Fish’ idi-dediğim gibi o gün de her nasılsa günlerden Bir Nisan yani balıktı-. O günün sabahı bir yazıttaki yarı insan yarı balık figürüne ilişti gözüm. Akşam Tony bana üzerinde balığa benzeyen motiflerle süslenmiş bir mendil hediye etti. İki Nisan sabahı, beş senedir ofisime uğramamış bir hastam rüyasında, ayaklarının dibinde,  karaya doğru ilerleyen dev bir balık gördüğünü anlattı. Ve işin en ilginç tarafı o sıralar balık sembolü üzerinde çalışmaktaydım.

Bu tuhaf senkronize, oltaya takılan bilinçdışı bir örgütlenmedir, der kendisi.

Devamında bende Sevgili Hocam Devrim Dölen’in ‘Temel Seviye’ kitabında yer verdiği bir örneği aktarayım.

Gün içerisinde siyasi yaşamı olan biriyle tanıştınız.  Bir yerden elinize para geçti. Sevgiliniz size çiçek gönderdi. Her zamankinden fazla müzik dinlemek istediniz. Tembelleştiğiniz bir gün oldu. Kediniz sizi çok eğlendirdi. Gereğinden çok tatlı yediniz.

Astrolojiyi bilmeyen biri için yukarıdaki hiçbir olay birbiri ile bağlantılı değil, tamamen “normal” ve sıradan, birbirinden bağımsız durumlarmış gibi görünür. Bir astrolog için ise yukarıdaki her şey Venüs sembolü ve ortada bariz bir senktonizasyon / dolanıklık vardır.

Gökyüzünde ne oluyor ise yeryüzünde de o oluyor, senkronize bir şekilde çalışıyorlar, dolayısı ile olaylar paralellik gösteriyor.

Bir adım ilerisine gidecek olursak tahmin etmek ile yorumlamak arasındaki farka da değinmek isterim. Astrolojide en keyif aldığım kısımlardan birisi ismini bilmediğimiz bir kişi, olay, ülke…vs haritasını yorumlamak ve sonra karşılaştırmak.

Burada anahtar kelime ‘yorum‘, olması gereken.

Tahmin‘ ise bizi hataya sürükleyen kaçmamız gereken.

Aşağıda ne olduğunu bilmediğimiz sınav sorumuzu ve ne şekilde yorumladığımızın bir kısmını göreceksiniz.

Olay;

Google da 1814’de Londra’da patlayan bira fabrikasi kazası olarak detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Burada çok genel hatları ile vereceğim olayla ilgili çok ilginç gelişmeler mevcut. Bira fabrikasında bir depo ile başlayıp diğer depolara sıçrayan patlamalar sonucu toplamda 1,5 milyon litre bira sokağa yayılıyor. Sele yakalanan insanlar sağa sola koşuşturmaya başlıyor. 8 kişinin ölümü ,çok sayıda yaralı ve maddi hasar ile sonuçlanıyor.

Yorumlarımız;

Olayın uzak bir yerde , hafızalarda yer edecek şekilde ani ve büyük olarak gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Dünyaca duyulmuş, ses getirmiştir.

Eleştirel sonuçlar mevcuttur. Olay medyada büyük yer almıştır.

Durdurulamaz bir akış söz konusudur. Akışta bir bozukluk , aksi bir durum vardır.

Beklenmedik şekilde büyümüş aşırı bir durum söz konusudur. Bir işgal gerçekleşmiştir. Bulunduğu yerden uzaklaşmıştır. Taşınan bir durum , yayılma mevcuttur. Bir yerden bir yere göç vardır.

İlk kez yaşanan ani ve patlak veren bir olaydır. Dışa doğru, zıt ve aktif bir enerji söz konusudur.

Toplum düzeni bozulmuştur, halk etkilenmiştir, kişiler iç güdüleri ile hareket etmiştir. Panik unsuru vardır.

Güvenlik kusuru yüzünden hasar alma vardır.

Ölüm vurgusu görülmektedir. Ölümcül sonuçları vardır.

Şimdi biz tahmin etmeye kalksak bu olayı bilebilir miydik, ne dersiniz?

Ve bu yazımda ele almak istediğim son kavram farkındalık.

İki kardeş düşünün, aynı ebeveynler ile aynı ortamda aynı şartlar içinde yetiştirilip çocuk yaşlarda babadan şiddet gören.

İlerleyen dönemlerde kardeşlerden birisi  savunma avukatı olarak , diğeri ise suç işlemeye meyilli şiddet yanlısı saldırgan birer birey olarak karşımıza çıksın,  topluma karışsın.

Kolektifi etkileyen durumları (örnek pandemi) veya kadersel temalar diye adlandırılabilen içine doğduğunuz ve bulunduğunuz koşulları değiştiremeyebilirsiniz  ama özgür iradeniz ile seçimler yapıp yol ayrımlarınızı belirleyebilirsiniz.

Bu durumun sonuçlarına bakarak şartları iyi ya da kötü kavramları içine girerek nasıl değerlendirmeli? Girdiler aynı iken çıktılara baktığımızda sonuç bambaşka olabiliyor.

Hayatta frene ve gaza basacağınız durumlar ile rotanıza yön vermek mümkün. Asıl mesele neyi ne şekilde kullanmayı tercih ettiğiniz. Potansiyelinizi bilmek burada anahtar kelime.

Anahtarların hep sizin elinizde , farkındalığın yanı başınızda olduğu keyfini sürebildiğiniz bir hayat sizin olsun.

Biz hep burada olacağız, sizi de bekleriz.

Sevgilerimle

Seda Arar

Y. Endüstri Mühendisi

Scroll to Top